Köşe Yazıları

Yazının başlığını okur okumaz, -“Alabildim mi?” dediğinizi duyar gibiyim. Daha fazlası hak edildiği söylenecektir; ama “Alabilecek donanımda mıyım?” sorusu nedense sorulmaz. Gücün, bireysel donanımlarla elde edilebildiği ise çok geç anlaşılır. Yaşam çarkının, kimseye sormadan kendi enerjisiyle döndüğü algılanmadığı için arzu...

-“Yaşam nedir?” sorusuna, her insanın mutlak bir cevabı vardır; ama herkesin tanımı farklıdır. Elbette tanımı da hissettiği kadar olacaktır. İçinden geçtiği süreci, sadece bir sayaç olarak hissedende başka, merkezinde olduğunu hissederek, kendini gerçekleştirmiş olanda başka bir tanımı olacaktır. Her canlının,...

İçimizde, bazen tu kaka, bazen gülüm-cicim denen, şaklabanlığından rahatsızlık duyulmayan ego denen bir güç vardır. Çoğu zaman başınıza bela açar. Olduk olmadık yerde ortaya çıkar. Bir çuval inciri berbat ettiği de olur. Ses çıkarılmaz, içten içten hoşa bile gider. Mahcup...

Doğadaki canlıların, tasarımlarının tek oluşu kendi içinde bir meydan okuyuştur. Bütün bu kendine has farklılıklar, nasıl meydana gelmektedir diye düşündüğümüzde, parmak izimizdeki kendine haslık bile aklımızı zorlayacaktır. Genetik DNA şifrelerimiz bir başka gizem! Farklılığımızı, koca evrende tek olduğumuz düşüncesi ile...

Duygunun tanımı, herkese göre farklılık gösterirken, bilimsel olarak da farklı tanımlamaları vardır. “Dışarıdan uyarıları değerlendirip, etkisini hissettiren olgu.” olarak tanımlansa da “Bir olay, kimse ya da nesnenin insanın iç dünyasında uyandırdığı yankı, etki, tepki, izlenim.” olarak da tanımlandığını görmekteyiz. Hissin...

Yaşamın normal seyrinde ortaya çıkan mutsuzluk hissi, sorgulamalara yol açar. Zıtlaşma isteği doğar. Yaşamın o andaki seyri olarak algılansa da –“Neden mutsuzum?” gibi sorular refleks halinde zihinde yankılanmaya başlar. Olumlu hislerde nedense sorgulama olmaz. Şanslı olunduğu bile düşünülür! Bakılan pencerenin,...

Günlük yaşamda ortaya çıkan siyasi, ekonomik ve psikolojik baskı hissi, toplumsal kaygıyı körüklemektedir. Kaygının, toplumsal sindirilmişliğe döndüğü apaçık görülür haldedir. Dönüşüm, olması gereken toplumsal ortak anlayışın kaybolmasıyla ortaya çıkan etkileşimlerdir. Artık kimse öz fikrini dosdoğru bir şekilde ifade edememektedir. Toplum...

Oy kullanma hakkı olan herkes,hep beraber, haydi cümbür cemaat sandıklara; Geleceğimizi düşünerek, 103 yaşında sandık başına giden “Hocaların hocası” Nermin Abadan Unat’a olan eğitim ve minnet borcumuz için… Baskıcı düzenin yok olması için… Her türlü zorluğa katlanarak azimle oy vermeye...

Toplumumuzun içinden geçtiği bu günlerde, psiko-sosyal çıkmazlar, birçok insanımızı kaygıya sürüklemektedir. Kaygının, zamanla biçim değiştirmesiyle umutsuzluğa dönmesi, toplumsal vazgeçmişliği tetiklediğini düşünüyorum. Boyutun artmasıyla yılgınlığa dönen toplumsal tavır, içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Buna rağmen; her şeyin yolunda olduğu algısına inanırlık,...

Ülkücülere yanaşma, Kürtler oy vermez. Kürtlere yanaşma, Türkler oy vermez. Muhafazakarlara yanaşma, Atatürkçüler oy veremez. Atatürkçülere yanaşma, muhafazakarlar oy vermez. Başlayacağım analizinize artık. Ne yapalım yani. Yok mu sayalım bir kısım insanımızı? Barış,kardeşlik,demokrasiyi rafa mı kaldıralım? Bir arada yaşama arzumuz...

Tarihin derinliklerinden günümüze olan süreç göstermiştir ki; Türk insanı, olaylara bakış açısı ve gösterdiği tepkiler bakımından çok ilginç bir ruh haline sahiptir. Nereden böyle bir özellik, alışılageldiğini bulmak tabii ki antropologların işidir. “Her şeyi son anda yapma” gibi garip bir davranış...

DUYGUSAL ZEKÂNIN, YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ Duyguların etkisi ile ortaya çıkan tepkisel davranışların patronu olan beynin, yapıları biraz karmaşıktır; ama birbirleriyle bağlantılıdır. Duygu ile davranış iki kardeş gibidir. Çoğu kez, kavga ederler. “Duygunun ortaya çıkması, davranışı tetikler.” Her zaman olmasa da,...

Başlık ne mi demek? “Saygı duy!” demek. Kim diyor? Kendisi gibi düşünmeyeni düşman gören 21 yıllık zihniyet diyor. Nerede diyor? Sıkı durun! Gerçek hayatta değil; Reklam filminde diyor! Peki… Kime “Saygı duy!” diyor? Cevap veriyorum; Kimseye!.. Nasıl yani? Ee öyle...

TRT’yi siyasallaştıranlardan, Kızılay’ı siyasallaştıranlardan, RTÜK’ü siyasallaştıranlardan, TÜİK’i siyasallaştıranlardan, Akademik kurumları siyasallaştıranlardan, Camileri siyasallaştıranlardan, Hukuku siyasallaştıranlardan, İnsanları kutuplaştıranlardan, İnsanları ötekileştirenlerden, İnsanları ayrıştıranlardan, Cumhuriyet değerlerini yok etmeye çalışanlardan, Atatürk fikirlerini yok etmeye çalışanlardan, Şer yuvaları tarikat ve cemaatlerden, Çağdaşlığın önündeki yobaz düşüncelerden,...

Düşüncelerini, bir başkasına aktarmadan önce, insanın kendi kendiyle konuşması, değerlendirmesi içsel diyaloğudur, içsel iletişimidir. Kendini, gözlemleme becerisine kavuşmuş olan birey bile, duygusal boşlukla davranışlar yaparken, çoğu zaman davranışlarının, farkına varamayabilecektir. İletişimde olduğu insan, saldırgan hale geldiğinde, kendi saldırganlığını anlayamadığı bir...

Çarşamba günü Saat 14.00 miting saati. Bursa Kent Meydanı. Bir santim gölge yok. Hava sıcak. Güneş tepede. İş saati. Bir miting için hepsi riskli. Bir gece önce miting alanının hazırlıkları başladı. Kürsü kurulumu, bayrak ve pankart asılışı. İYİ Parti Bursa...

Bu ne şimdi kardeşim? Miting dediğin akşam saati, iş çıkışı olmaz mı? Bu neyin kafası yani!.. Ee hadi başlayalım o zaman. Önce durum tespiti gelsin. Bursa’da yakıcı bir öğle vakti… Güneş tam tepede; Hava sıcak mı sıcak… Alan dolar mı,...

İnsan, gözlerini kapatır kapatmaz, düşünce yağmuruna tutulur. Kendisiyle, sessizce konuşmaya başlar. Dört bir taraftan, zılgıt gibi yağan düşünce yağmuru ile baş edemez hale gelir. Hiçbir kategorik sırada olmayışları, karmaşayı ve şaşkınlığı arttırır. Hangisi ile konuşulacağı şaşırılır, diğer düşünceleri iterek canhıraş...

Güneş,herkesin üzerine eşit doğar, ama yaşamlar eşit değildir. Herkes payına düşeni yaşar, olumlu veya olumsuz… Kimi zaman coşarsın sebepsiz, kimi zaman üzülürsün,kırılırsın vardır bir nedeni. Bazen gücün tükenir gibi olsa da, gün gelir tekrar toparlanıp tutunursun hayata. her ne yaşarsan...

Güneş,herkesin üzerine eşit doğar, ama yaşamlar eşit değildir. Herkes payına düşeni yaşar, olumlu veya olumsuz… Kimi zaman coşarsın sebepsiz, kimi zaman üzülürsün,kırılırsın vardır bir nedeni. Bazen gücün tükenir gibi olsa da, gün gelir tekrar toparlanıp tutunursun hayata. her ne yaşarsan...

Dün öğlen saat 12.00’de başlayan İnegöl yolculuğundan dönüşüm sabaha karşı 03.00’ü buldu. 24 Haziran 2018 Milletvekili seçiminde Cumhur İttifakı’nın % 71.2 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın % 70.8 oy aldığı, Bursa’nın mobilyası ile ünlü ilçesi İnegöl. Bursa Büyükşehir Belediye seçimlerinde, AKP’nin aday olarak...

İranlı ünlü şair Füruğ Ferruhzad~der ki; Suyun yaradılışına hayranım. Eğer ağaca eşlik ederse, onu tomurcuklandırır. Eğer ateşle temas ederse, onu söndürür. Eğer kirlilikler ile karşılaşırsa, onu temizler. Eğer un ile kucaklaşırsa, onu pişirime hazır hale getirir. Eğer güneşle birleşirse, gökkuşağı...

ŞAHİN GENCAL YAZIYOR… Sizinle 2000’yıllarda tanıştık. Siz Yalova’nın, ben de Bursa’nın il Başkanıydım. Milletvekili oldunuz. Partide hızla yükselerek, gurup başkanvekilliği görevini, müthiş hitabet yeteneğinizle zirveye taşıdınız… Artık popülerdiniz. Çok konuşulan, partide geleceği olan bir siyasi figür oldunuz.. Genel Başkanlık hayallerini...

Sevgi içten gelir ama siz dışa vurun; Sen ne güzelsin hayat! Ne güzelsin doğan güneş, Ne güzelsin uçan kuş… Ne güzelsin avare bulut, Siz ne güzelsiniz diyebilen, Biraz Umut, biraz güzel bakış, Biraz mutluluk, Hayat işte budur. Yaşayan ve yaşamak...

İBRAHİM ERDOĞAN Yazıyor… İHA diyor, SİHA diyor, TOGG diyor, HDP diyor, PKK diyor; Kim diyor? Bursa’da VARAN(K)-1 diyor! Sahurda siyaset yapıyor. Başka? O kadar diyor, Bir türlü konuya giremiyor! Soğan? diyosun, Ses yok! Kıyma? diyosun, Çıt yok! Et? diyosun, Ot!...