Birinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye, dış ürünlerin kısıtlı olduğu ve insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak için yaratıcı çözümler aradığı bir dönem yaşadı. Bu dönemde, kahve çekirdeklerinin ithalatı da kısıtlandı ve kahve tüketimi zorlaştı …
Birinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye, dış ürünlerin kısıtlı olduğu ve insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak için yaratıcı çözümler aradığı bir dönem yaşadı. Bu dönemde, kahve çekirdeklerinin ithalatı da kısıtlandı ve kahve tüketimi zorlaştı.
Ancak, insanlar kahve özlemlerini gidermek için nohutla denemeler yapmaya başladılar.
İkinci Dünya Savaşı döneminde de nohut kahvesi, yine kısıtlı imkanlar ve ekonomik zorluklar nedeniyle popülerliğini korudu. Bugün bile nohut kahvesi, Türkiye’nin tarihindeki bu yaratıcı ve pratik çözümün bir simgesi olarak görülür.
Hem tarihi bir değeri hem de farklı bir lezzeti olan nohut kahvesi, zaman zaman nostaljik bir hatıra olarak da tüketilir. Özellikle kafeinsiz olması, kafeine hassasiyeti olanlar için tercih edilen bir içecek haline geldi.
NOHUT KAHVESİ NASIL YAPILIR?
Tencerede haşlanan nohutlar kurutulup tıpkı kahve çekirdeği gibi kavrulur. Daha sonra değirmenden çekilip toz haline getirilir ve pişirmeye hazır olur.
Pişirilme aşamasında ise Türk kahvesiyle benzer bir sıra takip ediliyor. Kimileri içine yarım çay kaşığını geçmeyecek kadar karbonat da atıyor. Karbonat, kahvenin daha köpüklü olmasını sağlıyor.
Son olarak, nohut kahvesi genel olarak şekersiz içilir. Çünkü ortaya çıktığı zamanlarda şeker de ulaşılması zor bir malzeme olduğundan kahvenin içine konulmaz. Bunun yerine yanında kuru üzüm servis edilmesi adetten sayılıyor.