Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi Edirneli çiftçileri zora soktu. Yeterli sulama yapılmayan ayçiçeğinde son yılların en kötü dönemi yaşanırken Bulgaristan’dan su talebinde bulunuldu ancak talep reddedildi.
Edirne’de, sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle meydana gelen kuraklık ayçiçeği, buğday ve çeltik üretimini olumsuz etkiledi. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, kuraklık nedeniyle Bulgaristan’dan su talebinde bulunulduğunu ancak talebin olumsuz karşılandığını söyledi.
Edirne’de yaşanan kuraklık nedeniyle tarlada verim düştü. Hasat zamanında bazı ürünler toplanamaz hale geldi. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, üreticilerin içinde bulunduğu zorlukları açıkladı.
“SON YILLARIN EN KÖTÜ DÖNEMİ YAŞANIYOR”
Ayçiçeğinde son yılların en kötü döneminin yaşandığını söyleyen Arabacı, “2-3 gün önce ayçiçeği hasadı başladı. Bu yıl Edirne bölgesi kurak bir dönem geçirdi. Bu nedenle ayçiçeği için son yılların en kötü yılı diyebiliriz. Şu an hiç hasat edilemeyecek çiçekler var tarlada. Üreticilerimiz 50-60 kilogram hasat almış durumda. Bizim bulunduğumuz bölge Edirne’nin en verimli bölgesi ama maalesef ki verim kötü. Burada 300-400 kilograma çıktığımız yıllar oldu. Şu an 50-60 kilogramdan bahsediyoruz” dedi.
Bu yıl bölgenin yeterince yağış almadığını, sadece ürünün çıkmasını sağlayacak kadar yağış olduğunu belirten Arabacı “Kış yağışları yeterli olsaydı bile en kötü 150 kilogram mahsul alırdık. Maalesef kış yağışları iyi olmayınca, yaz döneminde de yeterli yağış olmayınca bu yıl Edirne bölgesi için kurak bir yıl olmuş oldu. Biz bu durumu Bakanlığa bildirdik. Umarım Bakanlığımız gerekli desteği sağlar. Önceki yıllarda kilogram başına bir destek vardı ama biz dekarından yeterli mahsul alamadıktan sonra destek çok bir anlam ifade etmiyor. O yüzden dekar başı destek verilmesini talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
BULGARİSTAN’DAN İSTEDİK, VERMEDİLER
Kuraklık nedeniyle Bulgaristan’dan su talebinde bulunulduğunu ifade eden Arabacı, yapımına başlanan Çömlekköy Barajı’nın bir an önce tamamlanmasının büyük önem taşıdığını belirtti.
2020 yılında yaşanan benzer bir kuraklıkta Bulgaristan’dan su takviyesi yapıldığını belirten Arabacı, “Bununla ilgili Bulgaristan’dan su talebinde bulunmuştuk. Bakanlığımızın görüşmeleri oldu. Maalesef ki Bulgaristan’dan su salımı yapılmadı. O yüzden biz de mevcut suyumuzu dönüşümlü olarak kullanmaya çalışıyoruz. Bu yeterli mi? Elbette değil. Yağışlar iyi olduğunda bu sorunu yaşamıyoruz. Bizim Edirne bölgesi için baraj projemiz vardı. Çömlekköy Barajı projesi. Biz bunu uzun zamandır gündeme getiriyoruz. 2021 yılında yapım kararı alındı ve yapım çalışmaları yeni başlatıldı. Bu baraj tamamlandığı takdirde kuraklık problemimiz olmayacak. Bu çok uzun yıllar önce yapılması gereken bir barajdı ama maalesef ki yeni başladı” dedi.
2020 yılında da bu kuraklığın aynısını yaşadıklarını söyleyen Arabacı şöyle devam etti:
“Bu yıl yine aynı sorunu yaşadık. Önümüzdeki yıl da aynı problemi yaşamayacağımızın garantisi yok. Bu baraj en kısa sürede tamamlanırsa su sıkıntısından bahsetmiyor olacağız. Bu durumda birinci mahsulde daha yüksek verim alırız, hatta ikinci mahsulü alabiliriz. Bu tarz desteklemeleri arttırırsak kendi kendimize yetecek bir ülke haline geleceğimize inanıyorum. Verimli topraklarımız var. Üretmeye hazır üreticilerimiz var. Tarım ve Dışişleri Bakanlarımız Bulgaristan ile görüşerek su talebinde bulundular. Orada da sanırım kuraklık var. Maalesef ki Bulgaristan’dan su salınamadı. 2020’deki kuraklıkta Tarım Bakanımızın görüşmelerinin ardından bir miktar su salınmıştı” diye konuştu.
‘TMO DESTEĞİ YETERSİZ’
Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından verilen hububat desteğinin yetersiz olduğuna vurgulayan Arabacı, fiyatların revize edilmesi gerektiğini kaydetti.
Edirne’nin geçen yıl ayçiçeği üretiminde birinci sırada olduğunu hatırlatan Arabacı, “Bu yıl çiftçilerimiz açısından çok zor bir yıl. Buğdayda bu yıl fiyat çok kötüydü. Buğdaya 9,25 TL fiyat verildi. 1,75 TL de prim desteği verildi. Biz prim desteğinin revize edilmesini, en azından üretim maliyetini geçecek bir fiyat olmasını talep ediyoruz. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin Türkiye genelinde buğdaydaki maliyet ortalaması 10,87 TL. Bakanlığımızın vermiş olduğu taban fiyat 9,25 TL. Bizim maliyetimizin altında bir fiyat oldu. En kötü maliyet fiyatlarımız taban fiyat olup ayrıyeten prim olsaydı üreticilerimiz bu zor duruma düşmezdi” dedi.
“Bugün ayçiçek tarlasında 50-60 kilogramlardan bahsediyoruz. Geçmiş yıllarda Edirne ortalamasında 170-200 kilogram gibi verimler alıyorduk. Bakanlığımız burada da bir destek sağlarsa en azından üreticilerimiz bu yılı zararsız geçirmiş olur. Çünkü buğdayda fiyat kötü, ayçiçeğinde verim kötü, çeltikte sulama sorunu var” ifadelerine yer veren Arabacı, bBu yıl Edirne bölgesinde sürdürülebilir tarım yapmanın çok zor olduğunu belirtti.